Dünyanın küçük bir köy haline gelmesi ile birlikte farklı dilden insanlar ile anlaşırken karşımıza çıkan kelimelerden olan tercüme ve çeviri kavramları çoğu zaman karıştırılabilmektedir. Tercüme, çeviri kavramına göre daha eski bir tarihi sürece sahiptir. Sözlü geleneğin yaygın olduğu dönemlerde yabancı bir dil ile ifade edilenlerin diğer dile aktarılması anlamına gelen tercüme zamanla geniş bir kavram olarak kullanılmaya başlamıştır. Yazının bulunmasından sonra ise tercüme yazılar üzerinden devam ettirilmiş ve buna ise çeviri adı verilmiştir.
Çeviri olarak ilk çalışma Gılgamış Destanı’nın Güneybatı Asya dillerine yazılı olarak aktarılması ile başlamıştır. Çeviri tercümeye göre daha uzun zaman isteyen ve yazılı kaynakların başka dile aktarılarak, yazılı kaynağın geleceğe aktarılmasını sağlayan bir çalışmak olmaktadır. Çeviri ve tercüme arasındaki fark ise bu noktada ortaya çıkmaktadır.
Tercüme: Konuşmaların Başka Bir Dile Aktarılmasıdır
Tercüme anında yapılan başka bir dile aktarma işlemidir. Yabancı dilde konuşan bir kişinin söylediği bilgilerin, jest ve mimiklerinin aktarıldığı tercüme çalışmalarında yazılı bir iletişim söz konusu değildir. Sözlü olarak yapılan tercüme çalışmalarında konuşulan dildeki bilgiler öncelikle dinlenir. Daha sonra ise hedef dildeki karşılıkları bulunarak aktarılır.
Günümüzde yabancı dilde tercümelerin sıkça yapıldığı ve konuşmaların aynı anda başka bir dile aktarıldığı görülmektedir. Çeviriye göre daha hızlı olan tercüme çalışmalarında jestler, mimikler ve duyguların aktarımı oldukça önemli bir konu olmaktadır.
Tercüme esnasında çeviriye göre daha fazla yanlış aktarma riski bulunmaktadır. Hızlı bir şekilde yapılan tercüme esnasında diğer dile aktarımlarda hatalar ve kelimelere tam anlamını verememe gibi durumlar söz konusu olabilmektedir.
Tercüme çalışması sunan kişilerin ana dil ve tercüme edilecek olan hedef dil konusundaki yeterlilikleri önemli bir konu olmaktadır. Bu nedenle dünya üzerinde dillere hakimiyeti artırmak ve doğru tercümeler yapılabilmesi için akademiler ve okullar kurulmuştur.
Çeviri: Yazılı Kaynakların Başka Bir Dile Aktarılmasıdır
Çeviri çalışması tercümede olduğu gibi konuşma esnasında aniden yapılan bir dilden dile aktarım işlemi olmayıp yazılı olan kaynaktaki bilgilerin hedef dile aktarılmasından oluşmaktadır. Yazılı kaynaklar üzerinden ilerleyen çeviri işlemleri eskiden destan çevirileri, kitap çevirileri şeklinde ilerleme göstermiş olup günümüzde elektronik ortamlar üzerinden de kolaylıkla yapılabilmektedir.
Çeviri için elde yazılı bir kaynak olması gerekir. Kaynaktaki bilgilerin öncelikle anlaşılması çevirinin birinci basamağını oluşturur. İkinci basamakta ise bilgilerin hedef dile aktarılması yer almaktadır. Bütün bu işlemler sıra ile yapılır ve kelimelerin aktarımının hızlı olması gerekmez.
Çeviri yapan kişilerin kelime bilgilerinin yetersiz olması durumunda araştırma yapabilme ve çevirdikleri metinlere tam anlamını verebilme imkanları bulunmaktadır. Çeviri işlemleri birkaç saat sürebildiği gibi aylar hatta yıllar boyunca sürebilir.
Çeviri esnasında kelimeler konusunda araştırma yapma ve kelimeye tam anlamını kazandırma imkanı bulunduğu için tercümede olduğu gibi çeşitli hatalar yaşanmamaktadır.
Çeviri yaparken jest ve mimikler, duygular söz konusu olmayıp metindeki ana tema ve kelime karşılıkları daha önemli bir konu olmaktadır.